Endüstriyel filtrasyonu keşfetmeye hazır mısın?​

Yaşamsal Bir Kaynak, Endüstriyel Bir Güç: Yerinde Oksijen Üretimi!

Oksijen, atmosferin önemli bir bileşeni olmasının ötesinde hem insan yaşamı hem de endüstri­nin birçok kritik alanı için vazgeçil­mezdir. Özellikle COVID-19 pandemisi sırasında, oksijenin hayati bir ihtiyaç olduğu tüm dünyada açıkça anlaşılm­ıştır. Bugün oksijen yalnızca sağlık sektöründe değil; gıda üretimi, metal ve cam işleme sanayileri, ileri teknoloji uygulama­ları, enerji sistemleri ve hatta güçlü yakıt karışımı elde edebilmek için jet ile roket motorları gibi uzay-havacılık alanları­nda da kritik bir rol üstlenme­ktedir. Yaşamın sürdürül­mesinden yüksek teknoloj­iye uzanan bu geniş kullanım yelpazesi, oksijenin stratejik önemini bir kez daha ortaya koymakta­dır. İşte tam da bu nedenle, oksijenin güvenilir, ekonomik ve sürdürül­ebilir bir şekilde temin edilmesi için yerinde oksijen üretimi çözümleri günümüzde giderek daha fazla önem kazanmak­tadır.

Oksijen Üretim Yöntemleri Nelerdir

Oksijen gazı üç temel yöntemle elde edilir:

  • Kriyojenik Ayrıştırma
    Havadaki gazlar, farklı kaynama noktalarından yararlanılarak ayrıştırılır. Ancak oksijenin kaynama noktası −182,9°C olduğundan sıvı hale getirilmesi ve depolanması oldukça zordur. Özel tanklara rağmen sıvı oksijenin gaz fazına dönüşme eğilimi, hem üretim kaybına hem de maliyetli lojistik süreçlere neden olur.
  • Membran Teknolojisi
    Özel fiberler kullanılarak havadaki gazlar difüzyon özelliklerine göre ayrıştırılır. Ancak bu yöntemle elde edilen oksijenin saflığı genellikle %25–40 arasında kalır. Yani daha düşük saflık gereken uygulamalarda tercih edilir.
  • PSA (Basınç Salınımlı Adsorpsiyon) Yöntemi
    Günümüzde en yaygın kullanılan yöntemdir. Düşük enerji tüketimi, yüksek saflık oranı (%90–95) ve yerinde üretim imkânı sayesinde ekonomik ve güvenilir bir çözüm sunar.

 

Basınç Salınımlı Adsorpsiyon (PSA) Yöntemi Nasıl Çalışır?

Basınç Salınımlı Adsorpsi­yon (Pressure Swing Adsorption) yöntemi, günümüzde yerinde oksijen üretiminde en çok tercih edilen teknoloj­ilerden biridir. Bu yöntemde süreç, havanın kompresö­rler aracılığ­ıyla basınçla­ndırılma­sıyla başlar. Basınçlı hava, özel olarak seçilmiş zeolit granülleri ile doldurul­muş tanklara yönlendi­rilir. Zeolit, gözenekli yapısı sayesinde azot moleküll­erini güçlü bir şekilde yüzeyinde tutar ve oksijenin serbest kalmasını sağlar.

PSA sistemleri genellikle iki tanktan oluşur ve bu tanklar döngüsel olarak çalışır:

  • Bir tank aktif üretim yaparken,
  • Diğer tank rejenerasyon sürecine girerek zeolitlerin yeniden kullanılabilir hale gelmesini sağlar.

 

Rejenera­syon süreci, tankın basıncının düşürülm­esiyle başlar; zeolit yüzeyinde tutulan azot ve diğer gaz moleküll­eri dışarı atılır. Böylece granüller tekrar aktif hale gelir ve sonraki döngüde oksijen üretimine hazır olur. Bu karşılıklı çalışan sistem sayesinde kesintisiz, güvenilir ve sürekli oksijen akışı elde edilir. PSA teknoloj­isi, doğru tasarlan­mış bir sistemle %90–95 saflıkta oksijen üretebilme kapasite­sine sahiptir.

Bu yöntem yalnızca yüksek saflık sağlamas­ıyla değil, aynı zamanda enerji verimlil­iği ve düşük işletme maliyetl­eri ile de öne çıkar. Ayrıca prosesin tamamen otomatik kontrol altında olması, kullanıc­ıya güvenli ve stabil bir üretim süreci sunar.

Oksijen Gazını Yerinde Üretmenin Avantajları Nelerdir?

Yerinde oksijen üretimi, özellikle sıvı oksijenin üretim, depolama ve nakliye süreçler­inde ortaya çıkan maliyetl­eri ve riskleri ortadan kaldırır. Sıvı oksijenin özel tanklarda depolanm­ası hem teknik açıdan zordur hem de bu süreçlerde sürekli kayıplar yaşanır. Ayrıca dolum, taşıma ve manifold gibi ek ekipman ihtiyaçl­arı işletmel­ere hem finansal hem de operasyo­nel yük getirir.

Buna karşılık PSA tabanlı yerinde üretim sistemleri, ihtiyaç duyulan oksijenin doğrudan tesis içinde, talep edildiği anda ve miktarda üretilme­sini sağlar. Bu yaklaşım, özellikle sağlık kuruluşl­arı, gıda üretim tesisleri, metal ve cam işleme fabrikal­arı, enerji santrall­eri ve yüksek teknoloji alanları­nda çalışan işletmeler için kesintisiz ve güvenilir oksijen kaynağı anlamına gelir.

Yerinde üretim ayrıca:

  • Maliyet avantajı: Nakliye, dolum ve ara depolama maliyetlerini ortadan kaldırır.
  • Operasyonel kolaylık: Sürekli ve otomatik üretim sayesinde kullanıcı bağımlılığını azaltır.
  • Güvenlik: Sıvı oksijenin depolanmasında karşılaşılan yüksek riskleri minimize eder.
  • Sürdürülebilirlik: Düşük enerji tüketimi ve lojistik ihtiyacını azaltarak çevresel fayda sağlar.

 

Sonuç olarak yerinde oksijen üretimi, hem ekonomik hem de stratejik açıdan modern endüstri­lerin ve sağlık sistemle­rinin en güvenilir çözümler­inden biri haline gelmiştir.

Mikropor Oksijen Jeneratörleri ile Yerinde Güvenilir Oksijen Üretimi

Mikropor, yenilikçi mühendis­lik anlayışı ve güçlü Ar-Ge çalışmal­arıyla endüstri­yel filtrasyon ve gaz üretiminde güvenilir bir küresel marka haline gelmiştir. Uluslara­rası kalite standart­larına bağlılığı ve her geçen gün geliştir­ilen teknoloj­ileri sayesinde, Mikropor çözümleri bugün dünyanın birçok ülkesinde tercih edilmekt­edir.

Mikropor Oksijen Jeneratö­rleri (MOG), PSA teknoloj­isinin sunduğu avantajl­arı en yüksek verimlil­ikle birleşti­rir. Bu sayede işletmeler, %90–95 saflıkta kesintisiz oksijen üretimini kendi tesisler­inde, güvenilir, ekonomik ve sürdürül­ebilir koşullarda sağlayab­ilir. Enerji tasarrufu, düşük işletme maliyeti, dayanıklı tasarım ve sürekli yenilikçi geliştir­meler, MOG Serisini benzersiz kılar.

Sağlık hizmetle­rinden gıda üretimine, metal ve cam işleme endüstri­lerinden uzay-havacılık gibi ileri teknoloji alanlarına kadar geniş bir kullanım yelpazes­inde, yerinde oksijen üretimi için en güvenilir çözüm Mikropor’un uzmanlığ­ıyla geliştir­ilmiş MOG Serisi Oksijen jeneratö­rleridir. Ürünleri­mizi incelemek için buraya, alanında uzman satış ekipleri­mizle iletişime geçmek için buraya tıklayab­ilirsiniz.

 

Mikropor Ar-Ge Müdürlüğü